Tarihi Bursa rotaları: Zamanın farklı aktığı şehir

Tarihi Bursa rotaları: Zamanın farklı aktığı şehir

İlk gençliğimden bu yana defalarca gittiğim Bursa’ya her gidişimde ilk kez görmüş hissine kapılıyorum. Her seferinde de hayran kalıyorum. İşte beni yine hayran bırakan Bursa ilimizden güncel izlenimlerim…

Bursa’nın eski sokaklarını arşınlarken, kafamın içinde dolanıp duran bir soru: Bir şehre kaç defa giderseniz o şehri görmüş olursunuz? Bu soruyu kendi kendime sormamın nedeni, ilk gençliğimden bu yana defalarca gittiğim Bursa şehrine her gidişimde ilk kez görmüş hissine kapılmış olmam. Her seferinde de hayran kalıyorum…

Elbette ‘bir bilen’le öğrenerek gezebilmenin de önemli olduğunu özellikle belirtmek isterim. Birkaç yıl önce benim için bir bilen ‘Bursa’nın Daveti’ kitabının da yazarı olan genç tarihçi Samet Altıntaş olmuştu. Altıntaş, sahip olduğu bilgileri aktarırken tarihe duyduğu tutkusu ve Bursa sevgisi karşısındakine de geçiyordu…

O seyahatimin rotasını çok iyi hatırlıyorum. Bu sefer tek başına o rotayı takip ettim. Evliya Çelebi’nin Bursa’daki ayak izleri, ziyaret ettiği tüm tarihi eserleri ve yürüdüğü yollar… Büyülü bir rota;

Belma Toprak

BURSA’DA NERELER GEZİLMELİ?

  • Şehrin batı kapısı, Evliyâ Çelebi’nin de Bursa’yı gezmeye başladığı yerden başlıyor rota.
  • Nâzım Hikmet’in eşi Piraye ile buluştuğu Hüsnügüzel Aile Çay Bahçesi,
  • Üçüncü Osmanlı padişahı I. Murad’ın yaptırdığı Hüdavendigâr Külliyesi,
  • İstanbul’daki Ayasofya’yı inşa ettiren İmparator Justinianus’un karısı Theodora’nın geldiği hamamın önünden geçerek kentin hâlâ yaşayan ustaları Karagöz ve Hacivat’ın anıt-mezarları,
  • Hemen karşısında Mevlid yazarı Süleyman Çelebi türbesi,
  • Hamzabey Külliyesi… İstanbul’un fethinde gemileri karadan yürüten bu şahsın şaşırtan ve bugünlere uzanan öyküsü,
  • Fatih Sultan Mehmet’in babası II. Murad’ın inşa ettirdiği Muradiye Külliyesi’nde Cem’den Muhteşem Süleyman’ın oğlu Şehzade Mustafa’ya birçok ismin türbesi,
  • Eski bir Yeniçeri kahvesi olan Pervane’de bir çay molası,
  • Ardından Bursa’nın en eski mahallesindeki en eski camisi (1326 yılından beri ayakta) olan Alaaddin Paşa Cami… Nedendir bilmiyorum bu mekan beni inanılmaz etkiliyor. Osman Gazi’nin oğlu, Orhan Bey’in kardeşi Alaaddin’in ‘Güç, zenginlik, taht bana ne gerek deyip, olanca olgunluğuyla kenara çekilmesini bilmesindendir büyük ihtimal…
  • Kapalıçarşı, Kozahan başta olmak üzere, Bursa’nın en popüler hanları
  • Hünkâr Köşkü
  • Bursa’nın simgelerinden Tophane’de İmparatorluğun kurucuları Osman ve Orhan Gazi türbeleri…
  • Hazreti Üftade camii
  • Elbette Yeşil Cami… Burası aynı zamanda ressam Osman Hamdi Bey’in Kaplumbağa Terbiyecisi, Yeşil Cami Önü gibi meşhur tablolarına ilham olan yer. Şehrin bir başka sembolü Yeşil Türbe’yi de gördükten sonra Evliyâ Çelebi’nin seyahatlerine manevî alanda izin veren büyük şeyh Emir Sultan Külliyesi ve Yıldırım Bayezid’in külliyesi,
  • Bu rotanın bir yerlerinde Cantık pidesi atıştırmak…

İsimleri saymak bile bu kadar uzun sürüyor. O yüzden anlatmakla bitmez, gitmek lazım. Gitmek de yetmez, adım adım ‘görmek’ lazım…

Tarihi Bursa rotaları: Zamanın farklı aktığı şehir

TARİHİ MEKANLAR ‘FARKLI ZAMAN’ HİSSİ VERİYOR

Osmanlı’nın ilk 6 padişahının, birçok şehzadenin, hatta padişah eşlerinin, kızlarının bir şehirdeki görünürlüğünün, diğer 30 padişahın İstanbul’daki görünürlüğünden daha fazla olmasını nasıl açıklayabiliriz? Bu 6 padişahın her birinin ebedi istirahatgahlarını ziyaret ettiğinizde, sanki çok yakın dönemde yaşamışlar hissine kapılıyorsunuz. Hepsi ayrı ayrı vurgulanmış; bilmemenizin, görmemenizin mümkün olmadığı yer ve tarihi yapılarda…

Bursa’ya her gelişimde Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ‘Bursa’da Zaman’ıyla aynı çizgide buluşuyorum. Gerçekten de eski (yenisi değil) Bursa’da zaman farklı akıyor sanki… Her biri anlatmaya kelimelerin yetmeyeceği güzellikteki tarihi camiilerin, külliyelerin, türbelerin içinde ve özellikle de bahçelerinde… Ben tarihi bir eserin bahçesinde sonsuz huzur olduğunu iddia edenler arasındayım. Bu mekanlardaki ‘farklı zaman’ hissine de ölüp bitiyorum…

Bursa da eski sokakları dışında, ne yazık ki hunharca yapılaşmasıyla artık yeşil değil, gri Bursa olma yolunda. Hatta olmuş bile… Bursa’nın gri tarafında zaman çok hızlı akmaya başlamış maalesef.

BİZE ZEKİ MÜREN’İ HEDİYE EDEN ŞEHİR

Tarihi Bursa rotaları: Zamanın farklı aktığı şehir

Keşke Bursa, ruhunu da grileştirmese, içindeki eğlence ruhunu da biraz serbest bıraksa, sadece Uludağ’a (gerçi o da eskisi değil artık) hapsetmese…

Bu son dileğim biraz zor gibi aslında. Kısa zaman önceki ziyaretimde biraz daha muhafazakarlaşmış buldum Bursa’yı. Ziyaretçilerin büyük çoğunluğu şehir dışından ve gözlemlediğim kadarıyla bu ziyaretçilerin büyük çoğunluğunun şehri ‘dini turizm merkezi’ olarak gördüğü…

Her şey bir yana… Zeki Müren’i hediye etmesi dahi benim Bursa’yı çok sevmem için yeterli…

Son söz olarak lafı yemeğe getirmeden olmaz. Bursa lezzetleri deyinde de İskender Kebabı elbette… Bu lezzetin üzerine tanımam ama Bursalı restorancılar da tanımıyor olsa gerek gıda pahalılığından oldukça nasibini almış durumda.

Bir porsiyon İskender’in 750-800 TL bandında olduğunu belirterek geçmişin büyüsünden bugünün gerçeğine geçeyim…

Bu haber 21.07.2025 16:10 tarihinde eklendi. Yazı: Belma Toprak

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir