Başkanların turizm öngörüleri EMITT fuarı’nda açıklandı

Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde dün sabah kapılarını açan 28. EMITT Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı’nda fikir önderleri, Türkiye’de 2024 Turizm Raporu ve turizm ekonomisi ile 2025’e dair beklentilerini paylaştı.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, T.C. Ticaret Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Türk Hava Yolları’nın kurumsal sponsorluğunda Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) ve Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği’nin (TTYD) iş ortaklığında ve Türkiye İş Bankası’nın ana sponsorluğunda düzenlenen EMITT – Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı, üç gün boyunca ABD, Almanya, İngiltere, Rusya, Fransa, Güney Afrika, İspanya, İtalya, İsviçre, Kanada, Hindistan, Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin de bulunduğu toplamda 78 ülkeden 666 davetli tur operatörünün yanı sıra binlerce katılımcı ve ziyaretçiyi ağırlıyor.
Dün sabah kapılarını açan ve 7 Şubat’a kadar devam edecek fuarın başkanlar oturumu, açılış gününde “Fikir Önderleri 2025 Turizm Öngörülerini Açıklıyor” başlığı ile Turizm Danışmanı Osman Ayık moderatörlüğünde gerçekleştirildi. TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, TTYD Başkanı Oya Narin ve TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Yağcı ise sektöre yön veren son gelişmeleri gündeme taşıdı. Oturumda güncel turizm rakamları, tedbirler, aksiyonlar, gelecek beklentisi ve yol haritası gibi önemli konulara değinildi.
OYA NARİN: TURİZM ANADOLU’YA YAYILMALI
Fikir önderlerinin 2025 turizm öngörülerini paylaşarak sektörün yol haritasını belirlediği oturumda; TTYD Yönetim Kurulu Başkanı Oya Narin, “İşin sonunda her şeyin başı iletişime dayanıyor. İletişimin olmadığı zamanlarda panik ortamlarında maalesef büyük sonuçlarla yüzleşiyoruz. Kendi aramızdaki iletişimden sivil toplum kuruluşlarına kadar bu sorunu görüyoruz. Pazarımızın bu denli büyümesindeki etken iletişimdi. Devlet, kamu ve özel sektör arasındaki iş birliği bu başarıyı destekledi. Özel çevre koruma kanunları ve altyapı güçlendirmeleriyle desteklenen bu yapı, bulunduğu yerden memnun olmayan ve daha fazlasını isteyen bir anlayışla ilerliyor. Turizm yaptığımız her kasabada hayat güzelleşti, refah seviyesi yükseldi. 2032 yılına kadar 132 milyar dolar gelir hedefliyoruz. Daha üst seviye zümrelere hitap eden bir pazar haline gelmeliyiz ve turist başına düşen 900 dolar seviyesini yukarı taşımalıyız. 2020’den beri pandemi sürecinde iyi iş birlikleri yaptık ve güvenlik sertifikaları açısından birlikte başarılı işlere imza attık. Yeni dönemde de TTYD olarak bunu üçüncü turizm hamlesi olarak görüyoruz. Anadolu’ya yayılmış turizm ile ilerlememiz ve dünya ile entegre olmamız gerekiyor. Uluslararası yatırımcıların anlamakta zorlandığı imar ve hukuki belirsizlikler, turizm sektöründe zorluklar çıkarıyor. İletişim ve yönetişim, bir masanın etrafında oturup birlikte çalışmayı gerektiriyor. 100 milyar dolarlık bir sektörsek, gerekiyorsa sesimizi yükseltmeliyiz” açıklamasında bulundu.
FİRUZ BAĞLIKAYA: HUKUKİ BELİRSİZLİK ORTAMI OLUŞTU
TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya ise Türkiye’nin turizm potansiyelini şöyle değerlendirdi: “TÜRSAB, Türkiye’nin en önemli ve yarı kamu niteliğinde bir kuruluş. Turizmde başarının temel unsurlarından biri doğru veriye dayalı çalışmaktır ancak mevcut veriler yanlış ve iki kez revize edildi. Türkiye’ye gelen turist sayısı revize edilmezken, dolar bazındaki gelir rakamları iki kez güncellendi. 2022’den sonra gelen turist sayısı azaldı. Gelir düzeyi düşük turistlerin sayısı artarken, gelir düzeyi yüksek turistlerin sayısı azaldı. 2023’te TGA bütçesi 272 milyon Euro iken, İtalya’nın 32 milyon Euro harcamış olmasına rağmen Türkiye tanıtımda beklenen başarıyı yakalayamadı. Turizm alanında başarılı olmadığımız halde, her şey yolundaymış gibi iletişim çalışmaları yapılıyor. Verilere üstten etki edilerek gelir kalemlerine fazladan eklemeler yapılıyor ve bu da veri kirliliğine yol açıyor. Rakamlarla oynamadan, gerçekçi sayılarla çalışmak önemli. Destinasyon alanında ilerlememiz gereken çok yol var. İspanya’nın tüm şehirleri birer destinasyonken, biz bu konuda yeterli başarıyı sağlayamıyoruz. Tesislerin nitelikleri son beş yılda on üç kez değiştirilmiş, bu değişiklikler yangın gibi olaylardan bağımsız yapılmış. İnsan ihmali içeren veriler turistler için caydırıcı olup sektörün güvenilirliğini zedeliyor. Otellerin belediyelerden alınıp Turizm Bakanlığı’na verilmesi denetim ve kontrolü zayıflatarak, uluslararası yatırımcıların anlayamadığı hukuki belirsizlik ortamını oluşturdu. Türkiye’nin turizmde daha şeffaf, doğru veri ve etkin denetimlerle ilerlemesi sektörün geleceği için kritik önem taşıyor.”
ERKAN YAĞCI: YENİ PAZARLAR OLUŞTURULMALI
TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Yağcı, Türkiye’nin turizm konusunda önünün açık olduğuna değinerek, “Türkiye’de turizm sektörü ciddi bir gelişim içinde ve 2020’li yıllardaki turizm modelinden sonra önemli yollar katedildi. Sektör, inişli çıkışlı zorlukları atlatarak bugünlere geldi. Otuz milyondan altmış milyona ulaşmak zorlu bir süreçti ancak doğru stratejilerle ve pazarlara ulaşım ile bu başarı elde edildi. Bu seviyelerde rakipler, başlangıçta Tunus ve Mısır iken, artık Fransa ve İtalya gibi daha dişli ülkelerle rekabet ediliyor. 70-80 milyon turist hedeflerine ilerlerken, sürdürülebilir bir büyümeyi sağlamak için yıllık %3-5 oranında büyümelerle sabırlı bir yol izlenmesi gerekiyor. Bu hedeflere ulaşmak için satış ve pazarlama stratejileri geliştirilerek yeni pazarlar oluşturulması önem taşıyor. Günümüzde yönetişim modeli sektör için kritik bir rol oynuyor. Bakış açımızı genişletip sektörün mevcut durumunu doğru okuyarak yönetim biçimlerini geliştirmek gerekiyor. Birlik ve beraberlik içinde hareket ederek ortak akıl ile belirlenen hedeflere ulaşmak mümkün. Sürdürülebilirlik ise sadece çevresel faktörlerle sınırlı kalmamalı. Aynı zamanda ekonomik ve işletmesel sürdürülebilirliğin de sağlanması çok önemli. Ayrıca turizm sektöründe insan kaynağının önemi de büyük. Sektörde başarının anahtarı, tüketicilerin bireysel tercihlerini anlamaktan geçiyor. Yapay zekanın en az etkileyeceği alanlardan biri turizm sektörü olacaktır. Satış ve pazarlamada etkili olsa da insan merkezli bir sektör olan turizm, bu teknolojik dönüşümlerden en az etkilenecek alanlardan biri. Veri ve teknoloji kullanımı ise sektörde büyük bir rol oynayacak. Bu verileri işleyecek algoritmalar, işlem hızı ve bu sonuçları sentezleyecek nitelikli insan kaynağının varlığı çok önemli. Türkiye’nin turizm konusunda önü açık ve iletişim ile ortak paydada buluşmak bu sürecin en kritik unsurlarından biri” açıklamasında bulundu.
Bu haber 06.02.2025 13:25 tarihinde eklendi.